Fatih Sultan Mehmed, Fatih Sultan Mehmed hakkında, Fetih Marşı, Arif Nihat Asya ‘nın şiirleri
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşında idi. Gençlerimiz buna şaşırmasın. Matbaa henüz icat edilmemişti, basılı hiç kitap görmemişti. Fatih Sultan Mehmed o yaşlarda 6 dil biliyordu. “Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz!” diyor. Gençlerimiz önce hayal edecek. Onlara gerekli imkanları sunmasanız bile karakteri inancı sağlam gençler çok iyi yerlere gelirler. Oğlunuzu, yiğeninizi çok iyi yetiştirdikten sonra üzerinize düşen görevi layığıyla gerçekleştirdim sanmayın. Yapılacak çok şey var. Çalışkan olmak da en önemli özelliğiniz olmalıdır. Çocuklarımıza, yiğenlerimize bunu aşılalıyız. Atatürk ‘ün de dediği gibi “TEK BİR ŞEYE İHTİYACIMIZ VAR, ÇALIŞKAN OLMAK.” Bu söz hayat felsefeniz olsun. Askerlikte bile verilen işi düzgün yapmak yetecektir. Komutanlarımızın da her zaman dediği gibi “Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır”. Gençlerimize her zaman yol göstermeliyiz. İşin doğrusuna teşvik etmeliyiz.
Maltepe ‘de bir cami hocasının vaazında Yunanistan ‘ın gençlerini yetiştirmesi konusunda önemli ve derin bir konuyu anlatmıştı.
Yunanistan ‘da bir dönem yapılan okullarda süt dağıtımı uygulamasında ilginç bir durum var. İlginç olmasının dışında Yunanistan gibi ülkelerin gençlerini yetiştirme özelliklerini bize gösteriyor. Okullardaki süt dağıtımında bizdeki gibi ambalajlı dağıtmıyorlar. O zamanlar ambalaj imkanları varmıydı yokmuydu, bilemeyiz ama her gün öğrencilerine cam bardakta süt dağıtırlarmış. Bildiğiniz cam bardakların altında o bardağın markası ya da buna benzer “TSE” ifadesine benzeyen faklı simgeler yer alır. Yunanistan daki öğrencilerin içtiği bardakların altıda ise Tükçe manası “Büyüdüğünde Konstantinapolis ‘i geri almazsan, bu içtiğin sütr haram olsun” anlamına gelen ifade yer alırmış. Yunanistan ezelden beri rüyalarını süsleyen bu hayallerini gençlerine çocuklarına aşılamaya devam ediyor. Onlar bu emellerine ulaşamayacaklar. Bir millet gençlerini nasıl yetiştirirse yetiştirsin, ruhunda; inanç, cesaret ve kudret olmadıkta hiçbir yol katedemezler.
21 yaşındaki Fatih Sultan Mehmed ‘in aldığı eğitim, içindeki inanç, kudret ve cesaret; eşi bulunmaz güzellikte idi. İstanbul ‘u almak kolay değildi. Ancak o başardı. Gençlerimize tarihten yakın bir örnek bu. İstanbul ‘da ya da Türkiye ‘nin herhangi bir şehrinde yaşayanlar da bunun farkında. Bunu yapan bir Türk. Türkler her zaman imkansızı yapmıştır. İnandıkları için kendilerine hiçbir zaman imkansız gelmezdi. Gençlerimizin de önce hayal etmesini sonra da inanmasını sağlamalıyız. Bunu başarmaları için her zaman onlara destek olmalıyız.
İstanbul’un fethinden bugüne tam 559 yıl geçmiş. Bu topraklarda evlatlarımız büyüyor. Bu toprakların tarihini onlara öğretmeliyiz, öğretecek imkanlar vermeliyiz. Fetih coşkusu bu yıl 26 Mayıs günü Fi Yapı İnönü Stadyumunda gerçekleştirildi. Bu yıl orada bulunamadıysanız bile, seneye gençlerimizi bu şölenden mahrum bırakmayalım.
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul önlerine 5 Nisan 1453 günü geldi. Bizans İmparatoru Fatih Sultan Mehmed ‘e “İstanbul ‘u savaşsız terketmesini” teklif etti. Fatih Sultan Mehmed bunu kabul edemezdi. Bir kere inanmıştı. İstanbul ‘u fethedecekti. 6 Nisan gününden itibaren İstanbul kuşatması ve Bizanslılarla çatışma başladı. 21-22 Nisan gecesi imkansız olarak düşünülen 72 parça Osmanlı donanması yağlı kızaklardan kaydırarak Haliç ‘e indirtti. Bu durum savaşın dönüm noktasıydı. Ve 53 günlük süren mükemmel kuşatma, 29 Mayıs 1453 günü şehrin düşmesi ile sona erdi. Fatih Sultan Mehmed ‘in fethettiği İstanbul Osmanlı topraklarına katıldı. Bu fetihden sonra Osmanlı Devleti, İmparatorluk olmuştur. Sultan II Mehmed Han ise “fatih” unvanını alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlamıştır. Hristiyanlar tarafından bu dönemde Osmanlı Türklerinin İstanbul ‘u fethettiği gün ” dünyanın sonu” şeklinde tanımlandı.
Fatih ‘in cesareti, çalışkanlığı ve yetenekleri bugünkü kıymetli toprakları bize kazandırmıştır. Gençlerimiz bunu unutmasın, Fatih Sultan Mehmed, İstanbul ‘u fethettiğinde 21 yaşında idi. Gençlerimiz her zaman büyük düşünmeli ve hayal etmelidir. En önemlisi ise her zaman çalışkan olmalıdırlar.
Şuanda sinemalarda hala gösterimde Fetih 1453 filmine gençlerimizi yönlendirelim. Hem öğretici olacaktır hem de gençlerimize farklı bir alternatif olacaktır.
Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşı
(Milliyetçi kişiliği ile tanınan Arif Nihat Asya’nın yazdığı bu şiir, Yıldırım Gürses tarafından bestelenmiştir.)Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden….
Senin de destanını okuyalım ezberden…
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden…
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın…
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini…
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
Bu kitaplar Fatih’tir, Selim’dir, Süleyman’dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan’dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!..
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!..
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin… Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan….
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın…
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!..