tottenham 2012 inceleme, fm 2012 en iyi taktik, fm 2012 için oyuncu transferleri,ingiltere ligi için uygun oyuncular
Football Manager 2012 macerama AS Roma ‘dan sonra Tottenham ile devam ettim. AS Roma ile 2018 ‘e kadar oynadıktan sonra oyuna 1-2 ay ara verip tekrar oynamaya başladım ve yeni takımın Tottenham oldu. İlk iş olarak Fransa ‘lı oyunculardan kurtulmayı denedim. Fransız oyuncuları takımımda oynatmayı sevmiyorum. Bir türlü sevemedim bu oyuncuları. Sadece Ribery ‘yi deneyebilirsiniz lüks bir takım yönetiyorsanız eğer.
Oyunda ilk olarak bir santrafor arayışım oldu. En uygun seçenek ise Nilmar oldu. İlk sezonumda toplam 2 oyuncuya bonservis bedeli ödedim. Diğer 5 oyuncuyu ise serbest olarak kadroma kattım. Bu free oyuncular zaten yer bulamadılar sonra takımdan ayrıldılar. Sadece Andriy Pyatov değerliydi. İyi bir kaleci Tottenham seviyesindeki takımlar için çok kaliteli. Giden oyuncularımdan ise kaleci Brad Friedel, Younes Kaboul ve Jake Livermore isterseniz kadroda düşünebilirsiniz. Dos Santos da aynı şekilde bu takımda oynayabilecek oyuncular. 40 ‘ına merdiven dayamış 2 kalecimi de büyük takımlar aldı. Friedel ‘i Manchester City, Carlo Cudicini ‘yi ise Inter transfer etti. Younes Kaboul 2 sezon sonra 20.000.000 € gibi bir ücretle transfer oluyor. İtalyan stoper transferim Giuseppe Prestia ise bence oyunun en iyi stoperlerinden biri. Genç yaşta alıyorsunuz ve iyi yönetmeniz lazım oyuncuyu. 23-24 yaşına gelince zaten durdurmanız çok zor. Bence ideal bir stoper. Her takımın genç kadrosunda da olmalı.
2. sezonda ise toplam 6 oyuncuya bonservis ücreti ödeyerek kadroma kattım. Diğer oyuncular ise bedava geldi. İlk sezon olduğu gibi bu sezonda bir stoper ve bir santrafora çok yüksek ücret verdim. Seyou Doumbia ‘yı CSKA Moskow ‘dan 23.5M $, Christopher Samba ‘yı da Blackburn ‘dan 30M$’a satın aldım. Toplamda ise 92M$ para harcadım. Sattığım oyuncuların toplam geliri ise 81M$ olmuş. Zaten 58M$’ı Luka Modric ‘i Manchester City ‘ye satarak kazandım. Oyunun en değerli orta sahalarından biri. Satmayabilirsiniz de bu oyuncuyu. Sizin takımınızı ya da herhangi bir takımı çok rahat götürür. Real Madrid ‘e yakışan bir tipte oyuncu.
3. sezonda ise aldığım bedava oyunculardan Fernando Gago, Arjen Robben ve Artem Milevskyi takıma çok faydalı olmuşlardır. Özellikle Arjen Roben ‘in müthiç bir maç kurtarma ve maçın adamı olma istatistiği var. Robben gibi bir oyuncuyu ücret ödemeden kadroma kattım. Sıradışı bir oyuncu. Mutlaka kadronuzda olmalıdır bence. Gününde ise 2 gol atıyor 1 de asist yapıyor. Geçen sezon aldığım Santi Cazorla ve Andrea Bertolacci ‘yi de sattım. Cazorla takımıma uyum sağlayamadı. Çok da içime sinmemişti zaten.
İlk sezonumda Avrupa maceralarımda çok güzel sonuçlar aldım. Gruptan çok rahat çıkıp hemen Porto ‘yu eledim. Daha sonra Sevilla ‘yı 8-1 lik tarihi bir skor alıp toplamda 9-4 yenerek çeyrek finale çıktım. Ardından PSG ‘yi 2-0 yenip büyük bir tesedüf oldu ve diğer taraftan sessizce yükselen Bursaspor yarı finalde rakibim oldu. Kupayı alacağımı biliyordum. Takım çok uyumluydu ve rahat rahat kazanıyorlardı. Sonunda finale geldim. Karşımda Schalke vardı. Çok zorlu rakiplerle karşılaşmadan geldiler buraya. Maçı fazla anlatmayım sonuç olarak ilk sezonumda UEFA Kupasını Tottenham Müzesi ‘ne götürdüm. Daha sonra ise Şampiyonlar oynayacaktım. Gruptan da rahat bir şekilde çıktım. Ancak maçlar zordu. Valencia ‘yı penaltılarla eledim. Karşıma FC Bayern çıktı. 3-2 gibi şanslı bir skorla geçtim. Takım büyük maçları çıkartamıyordu. Birşeyler eksikti. Motive olamamışlardı. Sonunda da İngiltere ekibi Chelsea beni eledi. Finale uzandı. Finale oynasaydım da Barcolana ‘ya %99 kaybedecektim. Sonuç olarak takım yüksek bir performans sergiledi. Herkesi de şaşırtmıştır.
Tottenham ile yapmış olduğum maçların geçmişlerini paylaşıyorum.
Takımımın en formda olduğu zamanda Mancherter United ‘i 5-0 gibi tarihi bir skorla Manchester City ‘yi ise 6-2 lik zaferle yendim. İki maçta da Jermian Defoe ve Seydou Doumbia gol attı. İlk sezonumda Uefa Kupası ön eleme maçından sonra Swansea ‘ya 2-1, Milli Takım maçları arasında Rangers ‘a 2-0 (bu maçı oynamam hata idi, U21 ile maça çıktım. Takımın yarısı 15-16 yaşında idi), evimde Bolton ‘a 1-0, League Cup Çeyrek Finalinde Wolves ‘i 2-1 yendikten sonra evimde Manchester City ‘ye 3-2, FA Cup, Lig Kupası derken takım 2-3 günde bir maç yaparken Fulham ‘a 3-2, çok formda Manchester United ‘la deplasmanda karşılaşırken 1-0, teplasmanda 8-1 yendiğim Seviila’ ya ilk maçta 3-1 yenildim. İlk sezonumda 38 mçta 21 galibiyet, 12 beraberlik ve 5 yenilgi alırken toplam 84 gol atıp (ligin en fazla gol atan 2. takımı olarak tamamladım.) kalemde 46 gol görüp ligi 4. olarak tamamladım.
İkinci sezonumda çok fazla yenilgi aldım. 38 maçta 19 galibiyet, 10 beraberlik ve 9 yenilgi aldım. Ligin ilk yarısında 2 maç kaybettim ve
müthiş bir istatistik kazandım. Ne olduysa yılbaşından sonra oldu. Liverpool, M.Utd ve Arsenalle oynadığım 3 maçıda kaybettim, üç maçı da art arta oynadım. Sonrasında M.Utd(2 kez), Q.P.R., Valencia, M.City, Aston Villa(2 kez), Everton ‘ a kaybettim. Chelsea ‘ya Şampiyonlar Ligi ‘nde 2 maçı da kaybettim.
Son sezon müthişti. Ligi M.City ‘nin ardından 2. olarak tamamladım. 38 maçta 26 galibiyet, 7 beraberlik ve sadece 5 yenilgi aldım. M.City
toplam 94 gol atmışi, Tottenham 93, M.City 35 gol yemiş, benim takımım da bir gol fazla yeniş. Chelsea ve M.Utd ‘ye kaybettim. Avrupa ‘da ise PSG ‘ye ilk maçta kaybetim sonrasında eledim.
Yeni sezonda ise mükemmel durumdaki Tottenham ‘ı bıraktım. Devam etsem Şampiyonlar Ligi ve Ligi zaferle bitirirdim. Ancak ben Liverpool ‘u seçtim ve şu sıralar Liverpool ile kariyerime devam ediyorum. Aynı zamanda 2014 ‘den çabuk elenen İngiltere Milli Takımı ‘nın başındayım.